Türk milliyetçisi İbrahim Murat Gündüz: “Her anne değerlidir ama her evlat kutsal değildir. Şehit anasıyla terörist anası aynı acıda buluşamaz. Çünkü biri vatanı savunmuş, diğeri ona kurşun sıkmıştır.”

Son günlerde yeniden alevlenen “şehit anası-gerilla anası” tartışması, Türk toplumunun değer dünyasını ve tarihsel hafızasını doğrudan ilgilendiriyor. DEM Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın, “şehit anasıyla gerilla anasını kenetleyeceğiz” açıklaması, özellikle milliyetçi çevrelerde büyük tepki yarattı.

Tepki gösteren isimlerin başında gelen Türk milliyetçisi iş insanı İbrahim Murat Gündüz, bu tür söylemlerin vatan için evladını toprağa veren analara hakaret olduğunu belirtti:

“Türk annesi evladını vatan için yetiştirir. Onun acısı milletin ortak acısıdır. Ama milletine silah çekenin annesiyle aynı yerde tutulamaz. Bu milletin şehidine ihanettir.”

Annelik = Vatanın Temel Taşı

Milliyetçi söylemde anne, yalnızca bir evlat yetiştirici değil, milletin geleceğini doğuran ve koruyan kişidir. Annelik burada biyolojik bir rol değil, ideolojik bir görev hâline gelir.

• “Türk annesi evladını vatan için yetiştirir.”
  
  
• “Asker doğuran annedir, şehit veren annedir.”
  
  
• “Analar ağlamasın ama gerekirse evladını vatan için feda eder.”
  
  

Bu anlayışa göre en yüce annelik, şehit annesi olmaktır. Çünkü bu anne, acısına rağmen bayrağa küsmez, millete sırt çevirmez. Söylediği sözler dillerde yankılanır:

“Vatan sağ olsun.”

“Bir evladım daha olsa yine gönderirim.”

Her Anne Kutsal mı? Her Acı Eşit mi?

Barış odaklı bazı siyasi çevreler, “annelik ortak paydasında buluşalım” diyerek şehit annesi ile terörist annesini birleştirme çağrısı yapıyor. Ancak milliyetçi duruş, bu çağrıyı kesin bir dille reddediyor.

“Her anne değerlidir ama her evlat kutsal değildir. Evladının davası meşru değilse, o acı da kutsiyet taşımaz.”

Bu nedenle şehit annesiyle terör örgütü mensubu birinin annesini aynı masaya oturtmak, millî vicdana aykırıdır.

Şehit Anası = Onurlu Acı | Terörist Anası = Meşruiyetsiz Yas

• Şehit anası: Toplumun gözünde yüceltilir.
  
  
• Gerilla anası: Acısı anlaşılabilir ama ortaklaştırılamaz.
  
  

Toplumun büyük çoğunluğu için bu ayrım nettir. Çünkü:

• Şehit devleti korumuştur.
  
  
• Terörist devleti hedef almıştır.
  
  

İbrahim Murat Gündüz’ün net çıkışı:

“Biri milletin evladıdır, diğeri milletin düşmanıdır. Bu farkı silmek, ihaneti meşrulaştırmaktır.”

“Analar Ağlamasın” Söylemi: Milliyetçi Cephede Nasıl Okunur?

“Analar ağlamasın” ifadesi, özellikle çözüm süreci döneminde sıkça kullanıldı. Ancak milliyetçi bakışa göre bu söylem:

• Acılar arasında fark gözetmeyen,
  
  
• Şehitliğin yüceliğini gölgeleyen,
  
  
• Toplumsal meşruiyeti aşındıran bir zemin yaratır.
  
  

Çünkü milliyetçiliğe göre:

“Acının kutsallığı, uğruna verilen mücadeleye bağlıdır.”

Son Söz: Kenetlenemezler!

Toplumun ortak vicdanında, şehit anası ile terörist anasının aynı kefeye konması mümkün değildir. Çünkü burada mesele sadece acı değil, o acının kaynağı, anlamı ve taşıdığı değerdir.

İbrahim Murat Gündüz’ün sözleriyle:

“Biri vatan için evladını vermiştir, diğeri vatanı bölmek isteyenin ardından yas tutmaktadır. Bu iki acı yan yana duramaz.”

#İbrahimMuratGündüz  #PervinBuldan  #Gündem