Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, ceza hukukunda hem bireyin kişilik haklarını hem de toplumsal düzeni doğrudan ilgilendiren hassas alanlardır. Bu suç tipleri arasında yer alan sarkıntılık suçu, uygulamada sıklıkla cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarıyla karıştırılmaktadır. Oysa sarkıntılık, kendine özgü unsurları olan ayrı bir hukuki değerlendirme gerektirir.
Sarkıntılık suçu; kişinin cinsel dokunulmazlığını ihlal edecek nitelikte olmakla birlikte, ani, kısa süreli ve devamlılık göstermeyen fiillerle işlenmesi hâlinde gündeme gelir. Bu fiiller çoğu zaman:
Bu yönüyle sarkıntılık, daha ağır nitelikteki cinsel saldırı suçlarından ayrılır.
Sarkıntılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamında düzenlenmiştir. Kanun koyucu, fiilin ağırlığına ve mağdur üzerindeki etkisine göre farklı ceza aralıkları öngörmüştür.
Burada belirleyici olan;
Uygulamada en çok yapılan hatalardan biri, her rahatsız edici davranışın otomatik olarak aynı suç kapsamında değerlendirilmesidir. Oysa:
Bu ayrım, hem suç vasfının doğru belirlenmesi hem de verilecek cezanın ölçülü olması açısından kritik önemdedir.
Mahkemeler, sarkıntılık iddiası bulunan dosyalarda şu kriterleri özellikle inceler:
Bu unsurlar, eylemin gerçekten sarkıntılık kapsamında mı yoksa daha farklı bir suç tipi altında mı değerlendirilmesi gerektiğini belirler.
Sarkıntılık suçunun unsurları, cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarıyla farkları, ceza miktarları ve uygulamadaki kritik noktalar hakkında daha kapsamlı bir değerlendirme için sarkıntılık suçu ve cezası başlıklı yazıya göz atılması faydalı olacaktır.